LA HAVLE VE LA KUVVETE…

Kendi kendini övünce gerçekten öyle olduğunu, memleketin de öyle olduğuna inanacağını zannederek sokakta hakkında söylenenleri ve takılan sıfatları perdelemeye çalışan şahıs, olayları-konuları çarpıtarak, adeti olduğu gibi yalanlarla bezeyerek kişiler aleyhine kamuoyu oluşturmaya, kurumları-kişileri zan altında bırakmaya çalışıyor. Ama kim olduğundan çok ne olduğu bilindiği için pek de umursanmayan, itibarı çukura düşmüş şahıs yine yalanlara başvurarak ısrarla kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktan vazgeçmiyor. “3-5 kişiyi inandırsam yeter” anlayışında…

Şimdi de “Feth-i kabir” sorgulaması yapıyor aklınca!

Yine ne kadarsa artık o aklıyla Valilik’i, Savcılığı, Belediyeyi zan altında bırakmaya çalışıyor.

Bu cahilliğiyle ve kötü niyetiyle nam salmış şahıs bilmiyorsa öğrensin…

Feth-i kabir, savcılıkça-mahkemece alınabilecek bir karardır ve bir soruşturma-şüphe ve tespit için yapılır.

Bu kavram bu kadar net olduğu halde şahıs, “Feth-i Kabir kararı var mı?” diyerek aklınca şüpheli bir durum varmış görüntüsü oluşturmaya yönelik yalanıyla konuyla ilgili tüm kurumları ve makamları zan altında bırakmaya çalışıyor.

Bir mezar naklini bile ısrarla diline dolayacak kadar da aymaz…

Oysa Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre mezar nakli için belediye veya hükümet tabibinin uygun görüşünün alınmasıyla belediyenin izni, Valilik ve Savcılığın bilgisi olması yeterlidir.

Şahıs kilitli kapılar ardından ahkam kesiyor.

Sonra kimsenin sesi çıkmadı diyor…

Oysa işin doğrusuyla ilgili bilgi vermek için kapısını çalana kapısını açamayacak kadar da korkak…

Konunun gerçeği böyle….

Ama gerçekler bu şahsı ilgilendirmediği için var olan aklınca yalanlar ve çarpıtmalarla kamuoyunu açıkça yanıltmaya, kurumları ve kişileri zan altında bırakmaya çalışıyor.

İnsanları zan altında bırakmayı, iftira atmayı, yalan-yanlış bel altı yazılarıyla özel hayatların gizliliğini ihlal etmeyi ve bunları marifetmiş gibi anlatarak toplumun genel ahlak ve değerlerine aykırı yayın yapmayı alışkanlık haline getiren bu tip şahısların tutumu ifade özgürlüğü de değildir, basın özgürlüğü de…

****

NE UTANMAZ KÖPEKLERSİNİZ!

Türk edebiyatının önemli isimlerinden ve aynı zamanda eleştiri ve hiciv içeren şiir ve yazılarıyla da bilinen Namık Kemal’in bir hicvine dayanarak bugünün utanmazlarının hatırını da soralım… Akıllı falan geçinen bu tiplerin beyin ölümü gerçekleşmiş, ölünün arkasından da kötü konuşulmazmış ya neyse artık;

“Edepsizlikte teksiniz,

Kimi görseniz eteklersiniz,

Yalandan da ümit beklersiniz,

Ne utanmaz köpeklersiniz.”