Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın, Fevkani Köprüsü’nde yaşanan sıkıntıların sorumlusu olarak önceki dönem Belediye Başkanı Muharrem Akdemir olarak göstererek, “10 yıl hiçbir şey yapmadı” sözlerine Akdemir’den tokat gibi cevap geldi.

Köprünün sağlam olduğunu, bakım onarım yapılması gerektiğini söyleyen Akdemir, “Köprünün bakımının maliyetleri yüksekti. Bugün bir şey değil” dedi.

Dünyada 5 ayaklı köprünün Zonguldak ve Berlin’de olduğunu belirterek, “Zonguldak’takini yıkıyoruz. Çok yazık oldu” dedi.

Akdemir, Alan’ı eleştirerek “Sahil projesiyle övünüyor. Kim yaptı, TOKİ. Senin kasadan birşey yaptı mı? Ben çoğu projelerimi belediyenin bütçesinden yaptım” ifadelerini kullandı.

Akdemir, “İfademi kabul buyursun: Çocuk! Ağabeyini iyi dinle, fütursuzca lafları hiçbir şekilde kullanma. Nerede olursan ol! Senin de görevin bitecek” diyerek nasihatte bulundu.

Önceki dönem Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın kendisini hedef alan sözleri üzerine CHP binasında basın toplantısı düzenledi.

CHP İl Başkanı Devrim Dural, Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu, eski Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, Kadın Kolları Başkanı Merve Kır ve partililer de katıldığı toplantıda açıklamalarda bulunan Zonguldak önceki dönem belediye başkanı Muharrem Akdemir, Fevkani Köprüsü’nün bakımını maliyetler yüksek olduğu için yapmadıklarını açıkladı.

Başkan Akdemir açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Olgunlaşmamış arkadaşıma cevap vermek zorunda kaldım. Köprünün yıkılmasının nedeni Muharrem Akdemir demesi tuzu biberi oldu. Belediye Başkanlığı ölçülü olunması gereken bir makamdır. Bu arkadaşımda belediye başkanlığı vasıflarını taşımadığını görüyorum. O da beni yargılayacaktır. Köprünün üstüne çıkıp suçu başkasının üstüne yıkmak kabul edebileceğim bir şey değil. İnsanların bu makamlarda heyecanlarını yenmeleri gerek diye düşünüyorum. Kanal Z’deki programı başlıklar halinde aldım. Eşini beğen, aşını beğen ama kendini beğenme demiş Mevlana. Bilemiyorum kendisi nasıl değerlendirir. Ben makamı teslim ettim ama 5 yıllığına teslim ettim. Hezeyan olmasa bu ifadeleri kullanmazdı diye düşünüyorum. Bana böyle şeyler söyleyeceğine, şahsımla ilgili siyasi algı operasyonu yapmaması lazım. 

O şekilde cümleler kullanarak çok güzel algı yapıyor. Bu halk bunu yemez. Seni de gördü, beni de gördü. Beni de izledi, seni de izledi. Zonguldak halkı mantık sahibidir. Emek kentidir. Emekçi kardeşlerimiz o kadar güzel cümleler kullanıyor ki. Şimdi biz köprüyü yıkmamak adına ben 1955 selini yaşadım. Soğuksu’dan burayı bağlayan tahta köprümüz vardı. Tahta köprü bir gecede yapıldı. Tahta köprü yok. 1957’de köprü bitti. Fevkalade de bir köprü. Niye kapattım arkadaşlar, Artvin, Rize çok büyük sel oldu. Oradaki yapılar dayanamamış ben de yönetici olarak çekindim. İstasyon Caddesi üzerinde sadece orayı kapattım. Sağlam. 475 yıl depreme dayanıklı raporu var. Güçlendirme yapılması gerek. Ağır tonajlı araçlar gemesin diye o köprünün o kısmını kapattık. Teknik arkadaşlarla konuşarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden üstatlar. Sonuç bölümünde özellikle İstasyon Caddesi’ndeki bakım onarım çok önemli.

Çok mükemmel bir köprü yapılmış. Alman teknolojisi, fazladan malzeme koymuşlar sanki, o kadar sağlam. İzniniz olursa öğrencilerimize ders olarak vermek istiyorum. Dünyada 5 ayaklı köprü Zonguldak’ta vardı, birde Berlin’de vardı. Zonguldak’takini maalesef yıkıyoruz. Çok yazık oldu. Yıkılması gereken köprü değildi.

Maliyetler çok yüksekti, 4,5 trilyondu. Şimdi birşey değil. Keşke o anlayışı gösterebilseydiler biz de bu köprüyü onarma şansını yakalasaydık. Bir yerden talimatlar gelmiş. Sen kafana koymuşsun. Bir belediye başkanı şehri ilerisini görecek” dedi.

“TOKİ’NİN YAPTIĞI PROJEYLE ÖVÜNÜYOR”

“Sahil projesiyle övünüyor. Kim yaptı, TOKİ. Senin kasadan birşey yaptı mı? Ben çoğu projelerimi belediyenin bütçesinden yaptım.

Çok büyük borç bırakmışım. Ben de borçla teslim aldım. Benden önceki başkan ondan önceki başkan borçla gelmiş. Ben yöneticilik yaptım. İşçinin memurun parasını verdim.

Muharrem Akdemir’in borcu. Sanki ben eve getirdim. Elmas Park ile övünüyor. 30 trilyon para aldın. Para bitti gelir ne oldu. Köprüyü yıktın azdı, çoktu. Gelir gitti. 400 işçiyle başladım şimdi 900 işçi var. Maliyetler yükseldi. Bundan sonra da yakınırsın. Arkadaş gençliğinin kurbanı oluyor. Tüneller ne zaman bitti. Genç arkadaş ve çocuk. Tüneller senin zamanında bitti. Bitmeyen kara yolunda para mı harcayacağım? Karayollarının yolu yapması gerekir. Adamcağız korkusundan emekli oldu. Konuşacaksın. Biz neleri hesap ettik” dedi.

“ÇOCUK, AĞABEYİNİ İYİ DİNLE…”

Akdemir; “İfademi kabul buyursun: Çocuk! Ağabeyini iyi dinle, fütursuzca lafları hiçbir şekilde kullanma. Nerede olursan ol! Senin de görevin bitecek. Arkandan kötü konuşsalar iyi olur mu? Benim ağzımdan bir önceki belediye başkanı hakkında hiçbir kötü söz duydunuz mu? Çalışanlarına görev vermiş, birkaç kişiye; sel baskını yaşadık. O akşam bu kişilere görev vermiş. Benim önüme getirmeye çalışıyor. Kaç yıl geçti? Yarın bir gün görevi bırakacaksın. Sen gideceksin, o çocuk yeni belediye başkanının yüzüne nasıl bakacak? Suç işletiyor. Bunu bilmiyorsan orada ne oturuyorsun! Kalkıp gideceksin. Algı operasyonları ile hiçbir yere gelemezsin. Çok kar yağdığında sabahları 4 gece çalışanlarımın başındaydım. Oradan çıkar eve gider üzerimi değiştirip geri gelirdim. Ben bunun reklamını yaptım mı? Hezeyanını yen. Kaybedersen kazanırsın. Zonguldak küçük bir il. Mutlaka karşı karşıya gelirsin!”

ALAN NE DEMİŞTİ