ZEKİ TOSUN

Dünyada bazı gerçekler vardır ki, bazen sağlığınız bozulduğunda, bazen koltukları kaybettiğinizde, bazen servet sahibiyken kaybettiğinizde ortaya çıkar.

AK Parti’nin eski il başkanlarından Zeki Tosun, geçtiğimiz Cuma günü sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

Zeki Tosun’un paylaşımı şöyleydi; “Hatasını kabul etmeyeni affetmeyin. Lafınızı dinlemeyene başka söz etmeyin. Yüzünüze gülüp arkanızdan konuşanla muhabbet etmeyin. Kendinizden ödün verip başkasını vezir etmeyin. Elinizden tutan insanı asla bırakmayın. HAYIRLI CUMALAR”.

Zeki Tosun’un bu paylaşımı bir kısım medyada ve sosyal medyada, özellikle de AK Parti’de gündem oldu.

Zeki Tosun’un bu yorumunun altına imzamı atarım. Ülkemizdeki siyasetin, dostluğun, ahde vefanın özetini yapmış Zeki Tosun.

Zeki Tosun ve ailesini 40 yılı aşkın süredir tanırım.

Ailece dürüst insanlardır. Zeki Tosun AK Parti İl Başkanlığını 3 dönem yaptı. Rahatsızlığı nedeniyle Genel Merkez tarafından görevinden alındı.

Zeki Tosun bu üç dönemde başarılı mıydı? Evet, başarılıydı.

Her seçimde AK Parti’yi Zonguldak’ta 1. Parti yaptı. Hem milletvekilliği seçimlerinden hem de yerel seçimlerden yüzünün akıyla çıktı.

Buna rağmen İl Başkanlığı döneminde Zeki Tosun’a haksızlıklar yapıldı. Onu adeta linç ettiler. Dost görünen birçok partili yalan-yanlış bilgileri, siyasi manevralarına alet ettikleri basın-yayın organlarına servis ettiler.

Başarılı olmasına rağmen Zeki Tosun’u yıpratabilmek için olmadık ayak oyunlarıyla sahne arkasından sufle verdiler.

Sadece siyaset ile ilgili değil ticari hayatıyla hatta sağlığıyla ilgili haberler yaptırdılar.

Bunlar da yetmedi, kardeşi Atatürk Devlet Hastanesi’nin başarılı Başhekimi Dr. Hasan Tosun üzerinden yüklenmeye kalkıştılar.

Yıpratmak için gece-gündüz demeden akıl almaz yazılar yazdırdılar.

Dr. Hasan Tosun’un, İl başkanı Ağabeyi Zeki Tosun sayesinde Başhekim olduğu palavrasını bile sıktılar.

Oysa Dr. Hasan Tosun, ağabeyi Zeki Tosun’un il başkanlığından önce o göreve atanmıştı.

Zeki Tosun, görevden alınınca bu kez Tosun gitti, Başhekimlik bitti diye kalem oynattılar.

O çok etkili(?!), süper ötesi (?!), memleketi kendileri yönetiyormuş havasındaki ucuz basın yayın organları elbette çuvalladılar. Zeki Tosun’un il başkanlığından ayrılmasının üzerinden yıllar geçti ama Dr. Hasan Tosun, başhekimlik görevini sürdürdü.

Dr. Hasan Tosun, özellikle dünyayı bunalıma sürükleyen pandemi dönemindeki hizmetleri bile hastanesinde başarıyla sürdürdü. Bu başarısı sayesinde Türkiye’de ilk 3’e girdi.

Zeki Tosun’a hastalığı nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşarken bile AK Parti içindeki bazı siyasetçiler yapmadıklarını bırakmadılar.

Zeki Tosun tüm bu çürük elmalara rağmen AK Parti İl Başkanlığı döneminde tam anlamıyla birleştirici bir rol oynadı.

Tüm bu rolüne rağmen özellikle parti içinden kendisine yapılan vefasızlığın, kendisine yapılan haksızlıkların her zaman farkındaydı.

Günü geldi, geçmişiyle ilgili aklında, yüreğinde tuttuklarının yansıması bir Cuma mesajına yansıdı.

Para, mülk, mevki-makam, koltuklar geçici ama insanlık ebedidir.

Ben şahsım adına konuşayım, Zeki Tosun’dan da ailesinden de memnunum, Allah da onlardan razı olsun…

MİKSER EFENDİ!

Bu mikser efendi uzun zamandır ortalıklarda yoktu, gündeme gelmiyordu.

Şimdi piyasaya çıkmış, yalan-yanlış bilgilerle dürüstlüğünden şüphe edilmeyecek insanlara bile iftira atmaya başlamış.

Çok değil 5-6 yıl kadar önce yaptığı işlerle Zonguldak gündemini sarmıştı. Bazı iş insanları batarken kendisi ve birileri epeyce para kazanmıştı.

Şimdi yeniden ortaya çıkmış, kendi yaptığı yanlış işleri başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyor.

Oysa bu mikser efendi, çok kul hakkı yedi, hala da yemeye devam ediyor. 1 TL’ye mal ettiği malı 15 TL’ye satıyor. Elbette hesabı çıkar ondan…

Şimdiden birazı çıkmış zaten..

Hatun kişileri sever bu mikser efendi… Bir hatun kişiye 5-10 Milyon TL arasında para kaptırmış.

Yani kendisi mikser ama hatun kişi de mikser gibi doğramış Mikser efendiyi!

Garibandan al, boğazını sık, millete iftira at ama mini miniciğe gelince paralı saç.

Bu mikser efendiyi radarımıza aldık, takip ediyoruz.

Elbette foyasını pazara çıkarmaya devam edeceğiz.

TTK, KÖMÜR VE CHP

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye’de elde kalan aralarında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun da olduğu 19 Kamu İktisadi Teşebbüsü ile ilgili bir reform hazırlığı içinde olduğunu açıklamıştı.

KİT reformunu, Hükümet veya ilgili bakanlıklar değil de Hazine ve Maliye Bakanlığı yapınca işin nerelere varacağı tahmin edildi elbette. Özelleştirmelerin, hatta kapatmaların veya daraltmaların önünü açacağı görüldü.

Zonguldak ayağa kalktı.  Genel Maden İşçileri Sendikası, reformunun yol açabileceği sonuçları önceden gördü ve öncülüğünü yaptığı bir mücadele sürecini başlattı.

Siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları bir araya geldi ve toplantılar yapıldı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın reform adı altında yapmaya çalıştığı girişimin tehlikeleri konusunda ses yükseltildi.

Özelleştirmelere kapatmalara karşı olduğunu açıklayan CHP de büyük destek verdi.

Zonguldak’tan yükselen ses Ankara’da duyuldu ve Zonguldak, Bartın ve Karabük Milletvekilleri ile il başkanlarının yanı sıra GMİS Yöneticileri de doğrudan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın başkanlığında yapılacak toplantıya çağırıldı.

Toplantı sonunda Bakandan AK partililere ve Sendikaya kadar herkes açıklamasını yaptı.

Özelleştirme-kapatma gibi bir durumun söz konusu olamayacağı açıklandı.

Çalışmayı Hazine ve Maliye Bakanlığı yapmış olsa da kapsamdaki 19 KİT’in en az yarısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı olduğu için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın tavrı önemliydi.

Zonguldak bu açıklamaların ardından rahat bir nefes aldı ama temkini de elden bırakmayacağız elbette. TTK yoksa Zonguldak yok çünkü…

Zonguldak’tan TTK’nın özelleştirilmesinin hatta kapatılmasının önünü açacak girişime karşı başlatılan eylemlerin en büyük siyasi destekçisi ise CHP oldu.

CHP oldu ama CHP Bursa Milletvekili’nin Meclis’te yaptığı bir konuşma partiyi de çelişkili bir duruma soktu.

Çünkü Bursa Milletvekili, Türkiye’nin kömürden çıkması gerektiğini ve kömür üretiminin çevreye olumsuz etkileri nedeniyle sonlandırılması gerektiğini savunan bir konuşma yaptı.

Aynı günlere denk gelen iki olayın çelişkisine bakar mısınız?

CHP’nin hangi tavrına inanacağız şimdi!