15:09 - Lokman GÜL yazıyor
14:03 - ESKİSİ GEÇERSİZ OLACAK
13:39 - SORUMSUZLUK ÇİLEDEN ÇIKARIYOR
14:56 - YÜZDE 30’U TAMAMLANDI
14:30 - AK PARTİ, ORTAK AKIL ARIYOR!
14:13 - İMAR PLANI İPTAL EDİLDİ
14:08 - GEÇMİŞ OLSUN
09:23 - BÜYÜK BİR SAYGIYLA ANIYORUZ
20:49 - .
7 AYDA TAHSİN ERDEM…
Son 7 aydır gündemden düşmeyen bir konu var; Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in icraatları…
31 Mart Yerel Seçimlerinden önce medyanın büyük bölümünün ve Zonguldak halkının desteğini alarak seçimlere giren Erdem, farklı kazandı ve Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Ancak aradan geçen 7 aylık sürede büyük bir güven kaybına uğradı.
Çünkü yönetim tarzı ve icraatları tartışma konusu oldu.
Mali Müşavirlikle Belediye Başkanlığı arasında ciddi yönetsel yetenek farkı varmış demek ki!
Çünkü Mali Müşavirlikte kendi için, Belediye Başkanlığında ise kent için çalışmak gerekiyor.
İşte Başkan Erdem’in başaramadığı bu…
7 aylık Belediye Başkanlığı sürecinde Erdem’in icraatlarına bir bakalım:
Sağ kolu olarak bir Özel Kalem Müdürü atadı ama birden bire, hiç kimseye sormadan, o sağ kolu kısa sürede kesip attı.
Şimdi ise ithal bir özel kalem müdürü atadı… Kendisi tanıyor ama kente yabancı duruyor.
Bakalım bu Özel Kalem Müdürü ne kadar o görevde kalabilecek?
Başkan Erdem, koltuğa oturur oturmaz ilk tartışılan icraatını yapmıştı.
Aynı evden karı-koca çifti işe aldı. İkisini birden…
Bu gerek etik olarak gerekse yönetsel beceri olarak ilk ciddi hatasıydı.
Hiçbir yönetici böylesine açık bir hatayı yapmaz çünkü…
Yine Belediyenin önceki dönemlerden kalan borçlarını pankart yaptırıp belediye binasına astıran Başkan Erdem, önceki dönem belediye başkanı Ömer Selim Alan’ın seçim kaybetmesine neden olan imar planı ile ilgili tartışmaları, Fevkani Köprüsü’nün yıkımı, ihalesi ve hurdası konusundaki kuvvetli iddiaları ise görmezden geliyor, yokmuş gibi davranmayı tercih ediyor.
Bugün seçimin rövanşı yapılsa Selim Alan seçimi alabilir, o noktaya geldi çünkü..
Erdem bir yandan para yok diye sızlanıp duruyor, diğer yandan Kent Lokantası açıp, lokantacılara şu zor günlerde darbe vuruyor.
Uzunmehmet Camii’ndeki personeli geri çekti, tepki aldı, açıklamasını bile yapamadı.
Parti teşkilatıyla, il, ilçe ve belediye meclis üyeleriyle istişare yapmadan, eni konu tartışmadan ama bir-iki çıkarcı isimle kafa kafaya vererek belediyeyi yönetmeye çalışıyor.
Basın ile arasını iyi tutma sözü vermişti ama etrafında mimli bir-iki isim dışında kimse yok.
Personel fazlalığı var dedi ama bir yandan bazı gruplara iş sözleri verildi. İş sözü verilenlerin ise sabrı tükeniyor. Kazan kaynıyor anlayacağınız.
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, seçimden bir süre önceye kadar belediyede işe giren isimlerin listesinin hazırlanması talimatını vermiş…
Emekliliği dolan, seçimlere yakın zamanda işe girenlerin suyu ısınıyor anlaşılan.
Malum verilen iş sözleri için yer açmak gerekiyor!!!
Biz en baştan beri Başkan Tahsin Erdem’i uyarıyoruz.
Bu uyarılarımız samimi uyarılardı, bugün de samimiyetle eleştiriyoruz.
Hatalarını, yanlışlarını ortaya koyduğumuz kadar elbette iyi şeyler yaparsa tebrik ederiz.
Çünkü söz konusu kentin yönetimi…
Zor ama umarım böyle gitmez…
GÖKÇEK’İN DİNOZORLARI!!!
Geçtiğimiz akşam TV kanalları arasında gezinirken bir ara gözüm Beyaz TV’ye ilişti.
Hem AK Parti Ankara Milletvekili hem de Beyaz TV’nin sahibi olan eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melik Gökçek’in oğlu Osman Gökçek hareketli bir şekilde konuşuyordu.
Başarılı bir belediye başkanlığı döneminin ardından yeniden büyük farkla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş’ı eleştirmeye çalışıyordu.
Konu Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde harcadığı 69 milyon liraydı.
Osman Gökçek, Yavaş’ın 69 milyon liralık yolsuzluk yaptığını söylüyor, bu paranın kimlerin cebine gittiğini soruyor, savcılığa suç duyurusunda falan bulunuyordu.
Bunları Ankara’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanının oğlunun konuştuğunu görünce bir gülme aldı ki sormayın gitsin…
Babasının neden görevinden istifa ettirildiğini söyleyemeyen, babasının 801 milyon dolara mal ettiği ama hiçbir zaman açılmayıp viran hale gelen Ankapark projesiyle ilgili tek kelime edemeyen, o 801 milyon doların (yaklaşık 27 milyar lira) kimlerin cebine aktığına cevap vermeyen, Ankara’nın AK Parti döneminde yine bir AK Partili ismin parsel parsel satıldığı iddiasını duymazdan gelen Gökçek’in hararetli konuşması insanı ancak eğlendiriyor işte.
Ankara’yı rantkente dönüştürdükleri iddia edilen baba-oğuldan, oğul olan isimdir Osman Gökçek…
Babasının başkanlığı döneminde kimler belediye şirketlerine hayali işler yapıp havadan zenginleşiyordu?
Kaçak ekleriyle gündeme gelen iş merkezinin ortakları kimlerdi?
Bu soruların cevabını vermeli öncelikle Gökçek.
Kaçak binalardan, imar rantlarından kimlerin cebini doldurduğunun, belediye şirketlerinin güvenlik işlerini kimlerin yaptığının tartışıldığı bir dönemin kahraman evladıdır Osman Gökçek!!
Mansur Yavaş’ın belediye başkanı seçildiği ilk dönemde neden çok sayıda binanın ruhsatını iptal ettiğini öncelikle baba-oğul Gökçekler açıklamalı…
Ben Mansur Yavaş’ı 40 yıldır yakinen tanırım. Öyle devletin-milletin parasını birilerine asla yedirecek biri değildir. Tam tersine yemeye kalkandan hesap sordu-sorar.
Ankara halkı bu yüzden Mansur Yavaş’a güvendiğini bir kez daha gösterdi…Osman Gökçek boş-boş konuşup vatandaşı eğlendiriyor hepsi o…